Suç duyurusunda bulunulan Booking.com: ABD yasaları İsrail’e yönelik boykotu engelliyor
Hollanda merkezli Booking.com, Doğu Kudüs ve Batı Şeria’daki yerleşimlerin pazarlanmasına aracılık ederek savaş suçlarından sağlanan gelirleri akladığı suçlamasına ilişkin, şikayetçi insan hakları kuruluşlarına yazılı yanıt verdi.
Booking.com Uyum Direktörü Femi Thomas tarafından gönderilen yanıtta, ABD’nin 38 eyaletinde İsrail’e yönelik boykot veya tecrit faaliyetlerini caydırıcı önlemlerin bulunduğuna işaret edilerek, “Bazı eyaletler, İsrail’de iş yapmayı reddetmeyi veya başka bir şekilde ülkeyi veya işgal altındaki topraklarını boykot veya tecridi açıkça yasaklamaktadır.” ifadesine yer verildi.
Boykot amacıyla İsrail’deki faaliyetlerine son veren firmalara karşı yasal işlem başlatıldığı belirtilen yanıtta, Booking.com için de benzer bir girişimden çekinildiği bildirildi.
Hollanda merkezli SOMO, The Rights Forum, Almanya merkezli Avrupa Hukuki Destek Merkezi (ELSC) ve Ramallah merkezli “Al-Haq” adlı insan hakları kuruluşları, İsrail’in işgal ettiği Filistin topraklarındaki yasa dışı yerleşim faaliyetleriyle işlediği savaş suçlarından sağladığı gelirleri akladığı gerekçesiyle 8 Kasım 2023’te Booking.com’u Hollanda Savcılığına şikayet etti.
Açıklamada, bu kazancın “kara para aklama” anlamına geldiği savunularak, “Bu pazarlamalar, uluslararası hukuku göz ardı ederek bu yerleşimlerin kurulmasını ve genişlemesini sağlayan ve uzun süredir devam eden insan hakları ihlallerinden kar elde eden yerleşimlerin suç niteliğini gizlemektedir.” ifadesine yer verildi.
Suç duyurusunun Hollanda’daki kara parayla mücadele mevzuatına dayandırıldığı vurgulanan açıklamada, Booking.com’un Filistinlilere karşı işlenen savaş suçlarına dahlini sonlandırması için Hollanda makamlarının harekete geçmesi istendi.
İsrail’in, İşgal altında tuttuğu Filistin topraklarındaki yasa dışı yerleşim faaliyetlerinin uluslararası hukuka aykırı olduğunun Uluslararası Adalet Divanınca (UAD) belirlendiği ve Hollanda hükümeti tarafından da kabul edildiği bildirilen açıklamada, bu yerleşimlerin pazarlanmasıyla sağlanan gelirlerin Hollanda mali sistemine girmesinin “kara para aklama” anlamına geldiği savunuldu.