Kızıl Goncalar’a damga vuran sahne! Nef’i’ye yer verildi: İşte kelp kelimesinin anlamı
2 mins read

Kızıl Goncalar’a damga vuran sahne! Nef’i’ye yer verildi: İşte kelp kelimesinin anlamı

Yayınlandığı ilk günden itibaren konuşulmaya devam eden dizisi, her Pazartesi NOW TV ekranlarında izleyiciyle buluşuyor.

Dün akşam yayınlanan bölümünde, Cüneyt ve amcası arasında yaşanan bir sahne sosyal medyada gündem oldu.

Sadi Hüdayi ve Cüneyt kavga etti. Aralarında geçen “kelp” tartışması ise kafalarda soru işareti bıraktı.

Divan edebiyatı şairi Nef’i’nin bir dörtlüğünü okuyan Cüneyt’in kullandığı kelp kelimesi, merak ediliyor. İşte Nef’i’nin dörtlüğü ve anlamı!

Diziye damga vuran Nef’i’nin dörtlüğü ve anlamı

Cüneyt’in amcasına okuduğu Nef’i’nin dörtlüğü şu şekilde;

tahir efendi bana kelp demiş

iltifadı bu sözde zahirdir

maliki mezhebim benim zira

itikadımca kelp tahirdir

Osmanlı Türkçesinde büyük harf kuralı olmadığı için bu şiir iki anlama geliyor.

Birinci anlamı şöyledir: Tahir Efendi Maliki mezhebine mensup olduğu için ve Maliki mezhebinde köpeğin güvercin gibi temiz bir hayvan olduğuna inanıldığı için Tahir Efendi’ye teşekkür ediyor ve onun da temiz bir varlık olduğunu söylüyor.

İkinci anlamda ise Tahir Efendi’ye köpek diyor. Bu olaydan sonra mahkemeye çağrılıp yargılanıyor ve kendisini savunurken şiirin birinci anlamını kullanıyor ve ceza almıyor.

Nef’i kimdir?

17. yüzyılın Divan edebiyatı şairlerinden biri olarak kabul edilen Nef’i’nin hayatı ve eserleri, Türk edebiyatının önemli bir parçası olarak değerlendirilir. Nef’i, hem ölümüyle hem de şiirleriyle edebiyat dünyasında derin izler bırakmıştır.

Gerçek adı Ömer olan Nef’i, 1572 yılında Erzurum’un Hasankale ilçesinde doğmuştur. Bu nedenle, dönemin kaynaklarında genellikle “Erzenü’r-Rumî” olarak anılmıştır.

Babası, Sipahi Mehmed Bey olarak bilinen önemli bir kişidir. Küçük yaşlardan itibaren sağlam bir eğitim alan Nef’i, öğrenimine Hasankale’de başlamış ve daha sonra Erzurum’da devam etmiştir. Bu süreçte Türk edebiyatının önemli eserlerini okumuş, Arapça ve Farsça öğrenmiştir. Erzurum’da eğitimini sürdürürken genç yaşlarda şiir yazmaya başlamıştır.

İlk olarak kullandığı mahlası Zarrî olan Nef’i, daha sonra Gelibolulu Müverrih Ali tarafından “nafi, yararlı” anlamına gelen “Nef’i” mahlasını almıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir